Giriş Yapın
ABONELIK İÇIN TIKLAYIN: Osmanlı Klasik Döneminde Tarım |
* Yazi Boyutu: * Favorilerime Ekle * Icerigi OylaOndördüncü yüzyıl başlarında bir uç beyliği olarak adını duyurmaya başlayan Osmanlılar, zamanla önemli bir siyasî güç haline geldiler. Osmanlıların başlangıç dönemlerinde beyliğin kabilevî nitelikte bir toplumsal yapıya mı dayandığı, yoksa Osmanlıların daha ilk yıllardan itibaren yerleşik bir toplum düzenine mi sahip bulunduğu tartışması bir yana, beyliğin kurulup yayıldığı bölge itibariyle konar-göçer bir hayat tarzının-kısmen varlığını sürdürse de- hâkim hayat biçimi olarak devam etmesinin zor olduğu bir gerçektir. Her halükârda, Orhan Gazi zamanından başlayarak, yerleşik bir toplum düzeni ve gittikçe gelişen bir idarî ve askerî düzen üzerine oturmaya başlayan Osmanlılarda, tarım ağırlıklı bir iktisadî düzenin hâkim olduğu teslim edilmelidir.Sanayi-öncesi bir tarım toplumunun bütün özelliklerini, Osmanlılarda görmemiz mümkündür. Bu çerçevede, diğer sanayi-öncesi tarım toplumlarında olduğu gibi, milletlerarası, bölgeler arası ve bölge-içi ticaret, kentsel ekonomik faaliyetler, hayvancılık vb. de ekonomide önemli rollere sahipti. Bu toplumlara tarımsal sıfatının uygun görülmesini meşrulaştıran unsur, ekonomik hayatta, üretim ilişkilerinde ve maliyede en önemli yeri tarımsal üretimden elde edilen gelirlerin tutması ve toplumun büyük bir kesiminin-yaklaşık olarak yüzde 80-90’ının tarımsal faaliyetle iştigal etmesidir. Osmanlı toplumuna baktığımızda, 1520-30’lu yıllara ait tahrir defterlerinden elde edilen veriler bu hususu açıkça gösterir. Ondokuzuncu yüzyıla ait nüfus istatistikleri de benzer bir tabloya işaret eder.[1][1]Temel Üretim Birimi:Çift-HaneBu dönemdeki tarımsal ekonominin temel üretim aracı bir çift